Bahri Korkmaz


TÜİK

Devleti ayakta tutan kurumlardır.


Devleti ayakta tutan kurumlardır. Kurumlar düzgün çalışırsa halkın devletine olan güveni ve bağlılığı artar. Tarihin akışı içinde yıkılan, parçalanan bütün devletlerin yok oluş nedenlerinin başında kurumların yozlaşması ve görevlerini layıkıyla yapmamaları gelir. Bunun için başka devletler bakmaya gerek yok. Kendi tarihimizdeki en çarpıcı örnek Osmanlı Devleti'dir. Osmanlı Devleti'nin içerideki çöküş sebeplerini tarihçiler şu başlıklar altında toplamışlardır. Devletin mülki idaresinin yani yönetici kadrolarının bozulması, ordu ve donanmadaki iş disiplinin bozulması, mali yapının bozulması üzerine ekonominin alt üst olması, toprak işleme sisteminin çökmesi, toplumsal düzenin kalmaması, ilmiye sınıfının yani eğitimcilerin yozlaşması, adalet sisteminin çökmesi… Bütün bu çöküş sebepleri, çağımız insanları olarak yabancısı olmadığımız hususlardır. Doğrular ve gerçekler, her devirde aynıdır. Bu yüzden de aynı yanlışları yaparak farklı doğrular elde edemezsiniz. Yapılan yanlışlar, her devirde aynı sonuçları doğurur. Onun için devletin idareci kadrolarında yer alanların liyakatli olmaları ve kurumlara sahip çıkmaları gerekir. Yine eğitim sisteminin çağdaş ve bilimsel eğitim anlayışından uzaklaşmaması, ülkenin güvenliğini sağlayan ordunun disiplinden taviz vermemesi gerekir. Tabii olarak adalet sisteminin de aldığı kararlarla halka güven vermesi şarttır. 100 yıllık Cumhuriyetimizde yakınmalar ne zaman artmışsa kurumlarda zayıflık başlamıştır.  1960'ta, 1971'de, 1980'de yaşanan demokrasi kesintilerinden önce hep kurumların yıprandığını görüyoruz. Yıpranan kurumlarla devletin iyi idare edilmediğini defalarca yaşadık. 
Bu tespitlerimizi sıralamamızın nedeni eğitimde, adalette, ekonomide, sağlıkta yaşadığımız sıkıntılardır. Son yıllarda tarikat, cemaat gibi kendilerine dini değerleri referans alan birtakım yapıların eğitimin içine dahil edilmeleri tamamen yanlıştır. Eğitimin başındaki Bakan'ın “Ben filanca görüştenim” diye açıklama yapması da düşündürücüdür. Çünkü eğitim, sadece Bakan'ın görüşünde olanları ilgilendiren bir husus değildir. Eğitim sistemi için alınacak her karar toplumun genelini ve geleceğini ilgilendirir. Çağdaş eğitimi terk edip dini yapılara teslim olan Afganistan, İran gibi ülkelerin halini görüyoruz. Gene örnek verdiğimiz ülkelerde olduğu gibi insan haklarına riayet edilmeyen ve çağdaş hukuktan uzaklaşıp dini hükümlere göre kararların verildiği devletlerin hali ortadadır. Hele ekonomi yönetimi tamamen bu işin uzmanlarına bırakılmalıdır. Bu konuda karar vericileri etkileyen kurumların başlarındaki kişilerin de çok iyi yetişmiş olmaları gerekir. Maliye ve Ekonomi Bakanlığı, Merkez Bankası Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı gibi kurumlar bunların başında gelir. Ancak TÜİK Başkanlığı son yıllarda bizim en çok tartışılan kurumların başında geliyor. Zira TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre çalışanların ve emeklilerin alacakları zam oranları belirleniyor. TÜİK, enflasyon rakamlarını düşük ilan ederse milyonlarca insanı ilgilendiren zam oranları da düşük olarak uygulanıyor. 15 Temmuz'dan itibaren maaşlara yapılacak zam oranları da böyle “düşük” tarife üzerinden belirlendi. Halbuki benzine, mazota, elektriğe, özel tüketim vergilerine yapılan zamlar yenir, yutulur cinsten değildi. TÜİK, enflasyonu düşük gösteriyor diye eleştirilince de Kurumun Başkan'ı bu eleştirilere “bozuluyor” ve cevap veriyor. Bir gazeteci tarafından TÜİK'in enflasyon hesaplamasında kullandığı son liste ele geçirilip yayınlanınca her şey ortaya döküldü. Eleştiriler daha da arttı. Zira ele geçirilen listede; doktor muayenesi 34 TL, öğrenci yurt ücreti 456 TL, ev kirası 5845 TL, zeytinyağı 113 TL, kıymalı pide 99 TL, bir porsiyon et döner 77 TL olarak alınmış. Liste uzun, dikkati çekenler bunlar. Bu rakamların gerçek fiyatlarla uzaktan yakından ilgisi yok. Rakamlar, bizi kıskanan Almanya'dan mı alındı? Acaba… Liste, basında yer alınca çok değerli TÜİK Başkanı'nın söyledikleri  daha da vahim. İşte enflasyonla ilgili sözleri: “Enflasyonun %75 olması ile %45 olması arasında bir fark yok. Psikolojik olabilir belki.” Enflasyon rakamlarını önemsemeyen bir Başkan… O'nun için %75 ile % 45 arasında fark olmayabilir. Ama milyonlar için bu rakamlar çok önemli. Kendisinin bu değerlendirmesi Gazeteci Mustafa Balbay'ın ifadesiyle TÜİK'i, “tüydik” yapmıştır. Yani enflasyon hesabına halk söylemiyle “tüy dikmiştir.”  

BAHRİ KORKMAZ

MARKETLER DENETLENDİ

ŞEHİT ve GAZİ AİLELERİYLE İFTAR SOFRASINDA BULUŞULDU.

KALIN BAĞIRSAK KANSERİ İÇİN FARKINDALIK ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ

YOL ÇALIŞMALARI BAŞLADI

CHP İlçe Başkanı Mercan'dan Siyasi Değerlendirme: "Nifak Tohumları Ekmenize İzin Vermeyeceğiz"

ZAFER PARTİSİ: GEÇİM SIKINTISI DERİNLEŞİYOR..

KAN BAĞIŞI KAMPANYASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ...

Ezine MYO Öğrencileri Kooperatifi Keşfetti....

KÖY YOLLARININ BAKIMINA DEVAM EDİLİYOR !

Arıcılara Önemli Duyuru: Kovan Desteği Başvuruları Uzatıldı!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 31 25 1 5 48 80
2.Fenerbahçe 31 23 2 6 49 75
3.Samsunspor 32 16 10 6 9 54
4.Beşiktaş 31 14 7 10 16 52
5.Eyüpspor 32 14 10 8 11 50
6.İstanbul Başakşehir 31 14 11 6 7 48
7.Trabzonspor 31 12 10 9 13 45
8.Göztepe 31 11 10 10 12 43
9.Konyaspor 32 12 13 7 -3 43
10.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
11.Gazişehir Gaziantep 31 12 13 6 -2 42
12.Kayserispor 31 10 11 10 -10 40
13.Antalyaspor 31 11 13 7 -21 40
14.Rizespor 31 11 16 4 -14 37
15.Sivasspor 32 9 16 7 -10 34
16.Alanyaspor 31 9 15 7 -11 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 31 4 20 7 -29 19
19.Adana Demirspor 31 2 25 4 -50