İçinde bulunduğumuz günlerde terör eylemleri kadar uyuşturucu kaçakçılığı da gündeme geldi. Türkiye'ye giren uyuşturucu maddelerin hangi yollarla ülkeye sokulduğu tartışılırken İçişleri Bakanı, her hafta bu işin ticaretini yapan 5 bin civarında kişinin güvenlik güçleri tarafından yakalandığını açıkladı. Aynı günlerde eski Başbakan, bir televizyon kanalına çıkarak bu konu ile ilgili çok çarpıcı beyanlarda bulundu. Şu anda kurduğu bir siyasi partinin Genel Başkanlığını yapan eski Başbakan, uyuşturucu ile topyekün mücadele programını açıkladı. Bu esnada da “Eyvah, eyvah; daha neler duyacağız” dedirten ifadeler kullandı. İşte eski Başbakan'ın şaşırtıcı sözleri: “Başbakanlık yaptığım dönemde benim de kullandığım Türkiye Cumhuriyeti'ne ait uçakla uyuşturucu taşındı. Eğer bu uçak bu şekilde yakalandıktan sonra yetkililerin sesi çıkmıyorsa kimse milli haysiyetten bahsedemez.” Bu şok edici ifşaat iktidardan sert tepki gördü. Yetkili bir isim kendisine cevaben şunları söyledi. “Allah'tan kork. Sen yıllarca bu teşkilatın bir üyesi olmuşsun, Cumhurbaşkanının yanında olmuşsun, bu ülkenin Başbakanlığını, Dışişleri Bakanlığı yapmışsın bu ülkenin. Nasıl böyle bir şey söyleyebilecek kadar siyasi ihtirasa sahip olabilirsin?” Yorum ve takdir halkın…
Türkiye'nin en fazla göç alan ülke olduğu bir gerçek. Dünyanın pek çok ülkesinden İstanbul başta olmak üzere yurdun her köşesine akın akın göçmen geliyor. Suriyeliler, Afganlar, Afrikalılar, Iraklılar, İranlılar, Orta Asyalılar ve daha niceleri sınırlarımızdan girerek kalabalıklarda kaybolup gidiyorlar. Şu anda Türkiye dahilinde kaç milyon yabancı olduğunu bilen dahi yok. Yapılan resmi açıklamalar 3 milyon ile 5 milyon arasında gidip geliyor. Bu kadar yabancının devletimize büyük bir maliyeti de var. Bakanlardan birinin basına yaptığı açıklamalara göre bu insanlar için kendi öz kaynaklarımızdan bugüne kadar 45 milyar dolar harcadık. Üç yıldır salgın hastalıkla ve pahalılıkla boğuşan Türk toplumu için müthiş bir rakam. Dolar olarak ifade edilen bu rakamı Türk Lirasına çevirdiğimizde pek çok sorunumuza çare olacak bir miktar. Büyüklüğü açısından da “Eyvah, eyvah” dedirten bir rakam…
İçimizdeki yabancıların pek çok suça iştirak ettikleri de bir gerçek. Cinayet işleyen Afganlılar, bomba patlatan Suriyeliler, bayanları taciz eden Iraklılar, hırsızlık yapan Afrikalılar gibi. İstanbul'da yaşanan bir hırsızlık olayının öznesi olan üç kişinin de yabancı olması insana “Daha neler duyacağız?” dedirtiyor. Bakın hırsızlık hikayesi şöyle: “İstanbul'un Fatih ilçesinde Cibuti ve Senegal uyruklu iki kişinin üzerine pislik attıktan sonra temizleme bahanesiyle paralarını çaldığı belirlenen Etiyopya uyruklu şüpheli yakalandı. Cibuti uyruklu N.I.A., yolda yürürken bir kişi tarafından içinde 12 bin dolar bulunan çantasının çalındığını söyleyerek şikayetçi oldu. Mağdur N.I.A. poliste verdiği ifadesinde “Üzerime bir yerden pislik geldi. Temizlemeye çalışırken biri yanıma yaklaşıp yardım etmek istediğini söyledi. Çantamı o çaldı” dedi. Polis bu konuyla ilgili araştırma yaparken aynı bölgede bu kez Senegal uyruklu E.M.D. polise başvurarak aynı yöntemle 2 bin 400 Euro'sunun çalındığını söyledi. Hırsızlık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis, şüphelinin güvenlik kameraları tarafından görüntülendiğini, iki olayı da gerçekleştiren kişinin aynı kişi olduğunu belirledi. Yapılan çalışmalarda şüphelinin Etiyopya uyruklu Nahom Z.W. olduğu tespit edildi ve yakalandı. Poliste işlemleri tamamlanan şüpheli çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yasadışı yollardan uyuşturucu ticareti yapanların denemedikleri yöntem yok. Uyuşturucu tacirleri, Adana'nın Yüreğir İlçesinde bu kez cenaze aracını kullandılar. Güvenlik güçlerinin yaptığı takip sonunda belediyeye ait cenaze aracındaki 4 tabut içinde 6 kilo civarında esrar ele geçirildi. Olayla ilgili soruşturma sürerken uyuşturucu işinin başında cenaze aracının şoförünün olduğu belirlendi. Şaşırdığımızda dilimize doladığımız “Eyvah, eyvah; daha neler duyacağız?” ifadesini bundan sonra da çok sık kullanabiliriz. Çünkü Türkiye şaşırtan ve şok eden olaylar açısından çok verimli bir ülke… BAHRİ KORKMAZ